Ransomware İncelemelerinde Dosya Erişim Analizi Nasıl Yapılır?
Ransomware saldırıları günümüzde kurumların karşılaştığ�...
Ransomware uzun yıllar boyunca bireysel kullanıcıları, küçük işletmeleri ve erişimi kolay ağları hedef alarak ilerledi. Ancak son yıllarda tehdit aktörleri stratejik bir kırılma yaşadı: artık sadece doğrudan sistemlere sızmak yerine tedarik zincirlerini, geniş ekosistem bağımlılıklarını ve kritik altyapı bileşenlerini hedef alıyorlar.
Bu değişim, saldırıların teknik karmaşıklığını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda yarattığı hasarın ölçeğini de dramatik biçimde yükseltiyor. Artık bir saldırı yalnızca tek bir kuruluşu değil; onunla bağlantılı yüzlerce, hatta binlerce sistemi etkileyebiliyor.
Bu yazıda güncel ransomware ekosisteminin nasıl evrildiğini, saldırganların neden bu yeni stratejiye yöneldiğini ve bu saldırıların neden tüm dijital dünyayı derinden etkileyen zincirleme sonuçlar doğurduğunu ele alacağız.
Tedarik zinciri, bir kuruluşun kullandığı yazılım, donanım, hizmet ve 3. taraf sağlayıcıların tamamını kapsayan geniş bir ekosistemdir. Bu da saldırganlar için çok önemli bir avantaj sağlar:
SolarWinds, MOVEit ve Kaseya saldırılarında görüldüğü gibi, bir yazılım bileşenini ele geçirmek çarpan etkisi yaratır.
Yamalanmamış bir bileşen → yazılım güncellemesi → yüzlerce müşteriye otomatik bulaşma.
Özellikle kod imzalama sertifikalarıyla dağıtılan güncellemeler "güvenilir" kabul edilir.
Saldırganlar bu güveni kırarak:
meşru güncellemeleri kötü amaçlı payload ile değiştiriyor,
sistemin kendi güven mekanizmasını ona karşı kullanıyor.
Bir şirket ne kadar güçlü olursa olsun, tedarikçilerinin güvenlik seviyesi çoğu zaman aynı düzeyde değildir.
Bu da saldırganlara düşük maliyetli, yüksek getirili bir saldırı yüzeyi sağlar.
Kritik altyapılar (enerji, su, ulaşım, sağlık, üretim tesisleri) modern yaşamın temelini oluşturur. Bu sistemlerdeki kesintiler sadece finansal zarar değil, toplumsal kaos da yaratabilir.
SCADA ve PLC gibi OT sistemleri:
yıllarca internete kapalı kaldı,
güncel güvenlik standartlarına göre tasarlanmadı,
yama uygulaması çoğu zaman mümkün değil (çünkü durdurulmaları milyonlarca dolar kayıp demek).
Bu da onları ransomware için ideal hedef hâline getiriyor.
Birçok kritik altyapı operatörü:
gerçek zamanlı yedekleme yapamıyor,
offline yedeklemeleri düzenli test etmiyor,
operasyonu durdurmamak için güvenlik kontrollerini gevşetiyor.
Bu durum fidye ödemeye zorlanmalarını kolaylaştırıyor.
Bir ransomware saldırısının OT ortamında yaratabileceği sonuçlar:
elektrik kesintisi
yakıt dağıtımının durması
hastanelerin operasyon dışı kalması
havaalanı operasyonlarının aksaması
su arıtma tesislerinin durması
Bu tür sonuçlar, saldırganların fidye talebinin çok daha hızlı karşılanmasını sağlıyor.
Tedarik zinciri ve kritik altyapı odaklı ransomware kampanyaları geleneksel saldırılardan daha karmaşıktır. Genellikle şu aşamalardan oluşur:
Saldırganlar genellikle şu yolları kullanır:
Güncelleme mekanizmasını ele geçirmek
Tedarikçi hesabını ele geçirme (credential stuffing, MFA bypass)
CI/CD pipeline’a sızma
Açık kaynak bağımlılıklarına zafiyet enjekte etme
Kompromize olan bileşen, hedef ortamlara güvenilir bir paket gibi yayılır ve:
arka kapı bırakır,
imzalı gibi görünür,
telemetriyi manipüle eder,
saldırganların uzaktan komut vermesine izin verir.
OT ve IT ağlarının zayıf segmentasyonu nedeniyle saldırganlar:
Domain Controller → mühendis istasyonu → PLC zincirine ilerleyebilir,
üretim hatlarını durdurabilir,
fiziksel cihaz davranışını manipüle edebilir.
Artık standart hâle geldi:
Şifreleme
Veri hırsızlığı
Sızıntı tehditleri
Reputasyon ve regülasyon baskısı (GDPR, KVKK)
En kritik aşama: bir saldırı sadece hedefi değil; onun müşterilerini ve onların müşterilerini de etkiler.
Tedarik zinciri saldırılarında yaşanan en büyük problem belirsizliktir.
Hangi paketler bozuldu?
Kaç sistem etkilendi?
Ne kadar süre fark edilmeden çalıştı?
Hangi veriler sızdırıldı?
Saldırı hala devam ediyor mu?
Bu sorular günlerce, hatta aylarca cevapsız kalabilir.
Bu belirsizlik bile operasyonları durdurmak için yeterlidir.
Üretim hatlarının durması → tedarik zincirinde gecikmeler
Sağlık hizmetlerinde kesinti → hastaların riske girmesi
Enerji altyapısında kesinti → bölgesel elektrik problemleri
Bankacılık ve finans sistemlerinde aksama → ekonomik kayıplar
Devlet kurumlarında veri sızıntısı → ulusal güvenlik riski
Bu nedenle modern ransomware artık sadece siber saldırı değil, bir ulusal güvenlik problemi hâline gelmiştir.
SBOM (Software Bill of Materials) zorunlu hâle getirilmeli
Bağımlılık zinciri otomatik taranmalı
Tedarikçi güvenlik skorlaması yapılmalı
Güvenli pipeline
MFA zorunluluğu
Sigstore/Cosign doğrulaması
Secrets management
IT ↔ OT köprüleri sıkılaştırılmalı
Sadece whitelisting tabanlı trafik izinleri
Tek yönlü veri diyotları (data diode)
Offline backup
Immutable storage
Düzenli restore testleri
Anomali tespiti
Telemetri korelasyonu
Ransomware davranış modelleri takibi